Pamukçuk Nedir ?
Nasıl Oluşur ?
Pamukçuk, ağızda oluşan mantar hastalıklarından biridir. Ağız içerisinde birçok bakteri ve mantar birlikte denge içerisinde yaşar ancak; bazı dönemlerde bu denge kişinin aleyhine olacak şekilde bozulabilmektedir. Pamukçuk, ağızda bulunan “candida albicans” mantarının kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşur. Hastalığa pamukçuk denilmesinin nedeni, ağzın iç kısmında veya dilin üzerinde meydana gelen beyaz tabakalardır.
Pamukçuk Kimlerde Görülür?
Her yaştan bireyde görülebilmekle birlikte, bebeklerde pamukçuk oluşumuna daha sık rastlanmaktadır. Ağzında pamukçuk teşhis edilen bebeklerin annelerinin, meme ucunda mantar olup olmadığına bakılmalı ve anneyle bebeğe birlikte mantar tedavisi olmalıdır. Annelerin meme uçlarında oluşan kızarıklık, ağrı, kaşıntı ve hassasiyet pamukçuk belirtisi olabilir. Pamukçuk bebeklerde fark edilmesi zor bir hastalıktır. Bu nedenle, anne ve babalar bebeklerinin ağzını düzenli olarak kontrol etmelidir. Pamukçuk fark edilmezse bebeklerde emme güçlüğü, huysuzluk, aç olmasına rağmen beslenmek istememe ve ağlama krizleri gibi sorunlara neden olabilmektedir. Pamukçuğun neden olduğu beyaz tabaka, elle temizlenmemeli ve doktora başvurulmalıdır. Yetişkinlerde ise yanakların iç yüzeyinde, diş etlerinde, dil ve boğaz bölgesinde bulunur. Oluşan beyaz tabakalar, yutkunmada yaşanan zorluklar, ağızdaki kötü tat, ağrı ve hassasiyet gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Doğru tedaviyle, pamukçuk birkaç hafta içerisinde iyileşebilecek türden bir hastalıktır. Eğer sık tekrarlıyorsa, hastalığın altında yatan sebeplerin araştırılması gerekir. Pamukçuk ciddi bir hastalığın belirtisi olarak da ortaya çıkmış olabilir.
Pamukçuk tedavisinde ağız içi temizliğine dikkat edilmelidir. Mantarın yayılmasını ve üremesini engellemek için gargara, ilaç, pastil ve krem kullanılmaktadır. Tedavi süresince kullanılan diş fırçası, tedavi biriminde atılmalıdır. Kişide diyabet rahatsızlığı varsa, diyet programının ve ilaç dozunun yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir.
Pamukçuk Nasıl Oluşur?
Candida albicans mantarı herkeste bulunmasına rağmen, bazı kişilerde hızlı bir şekilde ağız içerisinde çoğalmaya başlar ve bağışıklık sistemi bunu engelleyemez. Ağız içi florasında bulunan, iyi ve kötü mikroplar arasındaki denge kötüler lehine bozulmuş olur. Pamukçuk oluşumunun başlıca sebeplerini sıralayacak olursak:
- Antibiyotik kullanımı, vücuttaki bakterileri öldürürken mantarların çoğalmasına neden olabilir.
- Kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları esnasında, sağlıklı hücre ve bakterilerin zarar görmesi sonucunda bağışıklık sisteminin zayıflaması; pamukçuk oluşumuna neden olabilir.
- Bağışıklık sistemi bebek ve yaşlılarda zayıftır. Yaşa ek olarak kanser tedavisi, organ nakli ve HIV gibi durumlar için kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaçlar da pamukçuk oluşumunu tetikleyebilir.
- Diyabet hastalarının tükürük sıvısı içerisindeki glikoz miktarı fazladır. Glikozla beslenen mantarların üremesi ve yayılması hızlanır. Beslenme düzenine dikkat etmeyen ve kan şekerini kontrol altında tutmayan diyabet hastalarında pamukçuk görülebilir.
- Diş etleri kaşınmaya başlar ve bulduğu sert cisimleri ağzına almak ister.
- İştahsızlık görülebilir.
- Hafif ateş olabilir; genellikle 38 dereceyi aşmayan ateşlenmelerdir. Eğer aşarsa doktorunuza başvurmanız gerekir.
- Kusmalar görülebilir.
- Huysuzluk meydana gelir. Uyumak istemez veya uyku düzeni bozulur. Sık sık ağlar.
- Diş etlerinde kızarıklık veya ağrı gelişebilir.
Yukarıda bahsi geçen belirtilerin biri veya birkaçı bebeğinizde görülebilir. Bebeğiniz 3. aydan itibaren çevreyi “tadarak” tanımaya başlar. Bulduğu her şeyi ağzına götürmek ya da ısırmak isteyebilir. Bu dönemde de tükürük salgısında artış olabilir. Bebeğinizin çevreyi keşif tutkusu ile diş çıkarma süreci birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Bebeğinizin ilk olarak alt ön kesici dişlerini çıkardıktan sonra, üst ön kesici dişlerini de çıkartır. Her 6 ayda 4 diş çıkararak 3 yaşına gelen bebeğinizin en son çıkaracağı dişler azı dişleri olacaktır. Bebeğiniz 3 yaşına geldiğinde ağzında 20 tane süt dişi bulunur. 3 yaşından sonra yüz kemikleri ve çene yapısı şekillenmeye başlar. Genişleyen çene, süt dişleri arasında boşluk oluşturmaya başlar. Bu boşluklar, süt dişlerinden sonra yerine gelecek olan kalıcı 32 dişin sığabilmesi için gereklidir. Süt dişler 6-12 yaş arasında ömrünü tamamlar ve yerini kalıcı dişlere bırakır. Kalıcı dişlerin son üyesi, ergenlikle birlikte çıkmaya başlar. Buna 20’lik diş denmektedir.
Bebeğiniz diş çıkarırken zorlanabilir. Sürekli kaşıma isteği uyandıran, uykusuzluk ve huysuzlukla geçen 2,5 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Bebeğiniz diş çıkarırken, onu rahatlatabileceğiniz bazı teknikler kullanabilirsiniz.
- Öncelikle, bebeğinizin dişini kaşımasına yardımcı olmak için diş kaşıma aparatları alabilirsiniz. Bu aparatların kimyasal boya içermediğine dikkat etmelisiniz. Ayrıca, aparatı ısıran bebeğinizin ağzına su ve benzeri sıvıların patlayarak yayılmaması gerekir. Bu nedenle, aldığınız aparatın içerisinde su ve benzeri sıvı olmadığından emin olun.
- Bebeğinizin diş etlerine parmakla masaj yaparak onu rahatlatabilirsiniz. Özellikle soğuk suya temas eden parmakla yapılan diş eti masajları, serinletici bir etki yaratabilir.
- Bebeğinizin dişlerinin çıkmaya başlamasıyla birlikte diş temizliği yapmaya başlayabilirsiniz. Özellikle geceleri, yatmadan önce içtiği son sütten sonra ıslak temiz bir tülbentle dişleri silinebilir. Günde 1-2 defa veya her emzirmeden ya da ek gıdadan sonra dişlerini temizleyebilirsiniz.
- Bebeğinizin yaşadığı huzursuzluk ve diş çıkarma belirtilerini azaltarak bu süreci çok daha kolay atlatmak için diş çıkarma jeli kullanabilirsiniz. Ancak kullanacağınız ürün seçiminde lidokain, kortizon, şeker, alkol gibi bebeğinize zarar veren maddelerin bulunmamasına dikkat etmelisiniz.
Comments are closed.